| 25-KUR’AN 
TOPLUMUNUN İÇTEKİ DÜŞMANLARI
 
  Kur’an 
toplumunun düşmanları, tutum ve davranışları açısından farklılık arz etseler de 
söylem ve amelleriyle kimlikleri belli olduğundan rahatlıkla tanınırlar. Olası 
tehlikeleri ve verecekleri zarar önceden tahmin edilebildiğinden genellikle 
şerlerine karşı uyanık ve tayakkuz halinde bulunulur. Bunlarla ilgili genel bir 
adlandırmada bulunan Kur’an-ı Kerim, “kafirler” ismiyle nitelendirir. 
 Ancak Kur’an toplumunun içinde olup bünyesine aykırı olan, sadece bozmak için 
çalışan bazı kişi ya da gruplar, “kafirler” olarak vasıflandırılanlardan çok 
daha tehlikeli ve daha fazla zarar verme imkanına sahiptirler.
 
 Kur’an toplumunun fertleriyle, onlar gibi görünen ancak özleri farklı olanların 
tümü aynı camianın şemsiyesi altında bulunurlar. Olaylara bakış ve 
değerlendirmede, Kur’an toplumunun hedeflerini kabul etme ve ileri taşımada 
ayrılırlar. Kur’an toplumunun ihlaslı ve samimi taraftarları Kur’an’ın bakış 
açısını ve ideolosini savunup toplumun ilerlemesi ve yükselmesi için çabalarken, 
farklı özelliklere sahip bu tipler ise Kur’an toplumunun ilerlemesini yavaşlatma 
ve bir yerlerde takoz olmak için uğraşırlar. Mevyenin içindeki kurtlar gibi 
içeriden kemirip zarar verme ve yok etme üzerine yoğunlaşırlar.
 
 Kur’an toplumunun samimi taraftarları bu toplumun düşünsel çizgisini ve 
ideolojisini benimseyip, hedeflerini ilerilere taşımak için çabalarken, ferdi ve 
toplumsal konularda toplumun menfaat ve maslahatını öncelerler. Toplumun 
menfaati için şahsi menfaatlerinden vazgeçer, en değerli sermayelerini İslami 
camiaya feda etmeye hazır halde bulunurlar.
 
 Diğerleri ise, zahiri olarak Kur’an toplumunun içinde bulundukları halde temelde 
aksi tutum içerisinde bulunurlar. Tavır ve davranışları, ferdi ve toplumsal 
bakış açıları Kur’an toplumuna aykırıdır. Kur’an toplumunun maslahatı ve 
menfaatinin zıddına hareket ederler. Toplumun menfaatlerini kendi menfaatlerine 
kurban ederler. İslam düşmanların saldırılarına karşı tavırsız kalır, gevşek 
davranır, teslimiyet gösterisinde bulunur ya da uzlaşmacı bir tutum izlerler. 
Fırsatını bulunca da toplumun kabul ettiği sosyal sistemin gerilemesi ya da 
gevşemesi için çalışırlar. Bunların içinden bazıları ise Kur’an toplumunun 
düşmanlarıyla gizli ilişkiler kurup elde edecekleri küçük menfaatler karşısında 
Kur’an topmumunun sırlarını düşmana iletmek, bozmak ve daha fazla zarar vermek 
için uğraşırlar.
 
 İçteki Düşmanın Yapısı
 
 Bunlar, oldukça farklı özelliklere sahip insanlardır. Çoğunlukla Kur’an 
toplumunun ideolojisi, hedefleri ve dayanaklarına aykırı hareket ederler. 
Düşünce ve bakışaçısı yönünden Kur’an toplumunun bilinen düşmanlarından fazla da 
farkları yoktur. Söylem ve konuşmada onlardan farklı görünseler de amel 
ortamında, davranışlarda ve toplumsal mevzularda onlara benzerler. Kur’an-ı 
Kerim bunları “münafıklar” olarak nitelendirir. Gerçekten iman etmemiş bu 
insanlar Kur’an toplumundan istifade etmek için iman etmiş gibi görünürler. 
Kendilerini Mü’minlerin saflarında gösterdikleri halde Kur’an toplumunun 
karşıtlarının en ön saflarında yer alan ve en çok kin sahibi olan düşmanlardır.
 
 Tehlikelerinin ve zararlarının önüne geçilmesi için birçok ayeti kerimede 
bunların özelliklerine işaret edilmiştir. Kur’an toplumunun ruhuyla uyuşmayan 
“Münafıklar” grubu aynı zamanda Kur’an toplumunun hedeflerine en fazla karşı 
çıkan topluluktur. Allah Teala, bunlara karşı uyanık davranmaları ve 
zararlarından kaçınmaları için Mü’minlere uyarılarda bulunur:
 
 “…Onlar düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının…” (Münafıkin 
Suresi 4)
 
 Kur’an toplumuna bağlı insanların da her zaman aynı ölçüde olmadıkları görülür. 
Bazı konularda farklılık arz ederler. Bunlardan bir kısmı bazı şahıs ya da 
toplumların etkisinde kalarak veya sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel 
alanlardan etkilenip olayları muhaliflerin bakış açılarıyla değerlendirirler. 
Oysa bunların yaklaşımları her zaman muhalefet etme şeklinde tezahür etmez. 
Başka işlerde ya da zamanlarda Kur’an toplumunun görüş ve düşünceleri 
doğrultusunda hareket ederler.
 
 Bu tip insanlar içteki düşmanlarla karıştırılmamalıdır. Zaaflarından dolayı 
hedef tahtasına oturtulup bilgisizlikten ya da ifrattan kaynaklanan bir hışımla 
üzerlerine gidip Kur’an toplumunun muhalifleri ya da Kur’an sisteminin 
düşmanları gibi değerlendirmek yanlış ve zararlıdır. Yanlışlarından dolayı 
muhaliflerin safında saymak, tebliğle veya kültürel faaliyetlerle hatalarını 
izale edip saflara döndürme imkanı varken sert bir tutum sergileyip dışlamak Hz. 
Resul-i Ekrem (sav)’in, İslam ulemasının ve Kur’an toplumunun hikmete dayanan 
tebliğine ve sahiplenme yöntemine aykırıdır. Bu tür yaklaşımlar yanlış yapan 
dostları daha fazla uzaklaştırıp soğumalarına neden olabilir. Kazanma yerine 
bozarak Kur’an toplumunun saflarından koparıp düşmanın ifsat edici alanına 
sürükleyerek yeni düşmanların oluşmasına yol sebebiyet verebilir. Dolayısıyla 
hikmetle yaklaşıp kazanma ve toplumun içine alma prensibi her zaman ön planda 
tutulmalı ve işletilmelidir.
 
 Farklı alanlarda faaliyet yürüten ancak Kur’an toplumundan görünen zararlı 
unsurların başlıca özellikleri şu şekilde izah edilebilir:
 
 1-Çoğunlukla yalana sığınır, gerçekleri dönüştürmeye çalışırlar…
 
 2-Boş şayiaları yaymak için çabalarlar…
 
 3-Kur’an toplumunun fertlerine ve İslami camiaya yalan ve iftiralarda 
bulunurlar…
 
 4-Kur’an toplumuna zarar vermek için çabalayan farklı unsurlarla gizli ilişkiler 
geliştirir, bu toplumla ilgili elde ettikleri bilgileri onlara aktararak 
düşmanın darbe vurmasını kolaylaştırırlar.
 
 5-Bunlardan bazıları Kur’an toplumunun düşmanlarının isteği doğrultusunda bu 
toplumu ahlaki açıdan bozmak için yalan ve uydurma sözlerle ve çirkin amellerle 
karalayıp darbe vurmaya çalışırlar.
 
 6-Halk nezdindeki itibarını sarsmak ve halkı uzaklaştırmak için Kur’an 
toplumunun adını kullanarak insanlara baskı ve zulüm yapar, mallarına zorla el 
koyar, bazen de evlerini terk etmeleri için Kur’an toplumu adına tehditlerde 
bulurlar.
 
 7-Kur’an toplumunda karışıklığa ve güvensizliğe yol açmak için örneğin 
bulundukları alandaki sorumluları şiddetle eleştirip yalan yanlış bilgilerle 
karalamaya çalışırken, Kur’an toplumunun yöneticilerinin iyi insanlar olduğu, 
oysa bu yörelerdeki sorumluların camianın çizgisine uymadığını dillendirip 
güvensizlik ortamı oluşturmaya çalışırlar.
 
 8-İslam düşmanlarının sık sık tekrarladığı düşünsel bazı görüşleri gündeme 
getirir, örneğin ekonomi, siyaset ve kültür gibi konulara dinin karışmaması 
gerektiğini fısıltı halinde dillendirirler.
 
 9-Kur’an toplumunun fertleri arasında ümitsizliği yayamaya çalışır, zorlukları 
dile getirip sorunları ya da olumsuzlukları tekrarlayarak kötümser ortamlar 
oluşturmaya çalışırlar.
 
 10-Kur’an-ı Kerim’in çerçevesini çizdiği İslami sistemle ilgili şüphe uyandırmak 
için çabalarlar.
 
 11-İslami camianın eleştirilere açık olması gerektiğini dillendirip Kur’an 
öğretisinin öngördüğü sistemi zayıflatmaya ve gözden düşürmeye çalışırlar.
 
 12-Kur’an toplumu fertlerinin ve İslami camianın zaaflarını abartarak 
anlatırlar. Bu arada düşmanın gücünü büyük gösterip göz korkutmaya, İslami 
camianın gücünü ise küçük ve zayıf gösterip ümitsizliği ve korkuyu yaymaya 
çalışırlar.
 
 13-Kur’an toplumunun faaliyetlerini lekelemek ve karalamak için önlerine çıkan 
her fırsatı değerlendirirler.
 
 14-Kur’an toplumunun fertlerinin ayıplarını mübalağa ile dillendirirken, kendi 
gibilerinin ya da düşmanların amellerini müspet gösterip masummuş gibi 
yansıtmaya çalışırlar.
 
 15-Bunlardan bir kısmının liberal çizgiyi benimsediği İslami olmayan sistemleri 
İslami ve Kur’ani renkle anlattığı ve İslami olmayan sistemlerin taklidini meşru 
olarak lanse ettiği görülür.
 
 16-Batının özgürlük, adalet, demokrasi ve insan hakları gibi cezp edici ancak 
insanları aldatmak için kullanılan söylemlerini dillendirir, bazen de 
iddialarına Kur’an’dan dayanak aramaya çalışırlar…
 
 17-İslam’ın ruh ve edebiyatının toplumdan silinmesi için uğraşırlar.
 
 18-Siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda İslami camiayı destekleme adı 
altında aykırı faaliyetlerde bulunur, fesada ve bozgunculuğa yol açacak 
oluşumlar üzerine yoğunlaşırlar. Bu doğrultuda örgütlenmelere giderler…
 
 19-Kur’an sistemi ile ilgili faaliyetlerde riyakarlıkta bulunur yaptıklarında 
gösterişi ön plana çıkarırlar.
 
 Bunlar, ağaçla aynı cins ve renkteki kurtlara benzeyen, bulundukları ağacı içten 
kemiren muzır varlıklardır. Bünye içerisinde tahribatlarda bulunur yıkmaya 
çalışırlar. Kur’an toplumunun fertlerinden göründükleri ve laf kalabalıklarıyla 
gerçek yüzlerini örttükleri için çokları tarafından tehlikeleri anlaşılmaz. 
Tedbirli ve uyanık davranılmadığı taktirde fırsat elde ettiklerinde Kur’an 
toplumunu içten sarsabilecek darbeler vurabilirler. Uyanık davranmalı, zarar ve 
tehlikelerine karşı gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu alanda şüphe edilen 
kişilere çaktırmadan zararlarının önüne geçmek için kontrol altında tutmalı, 
hareketleri gözetilmeli, Kur’an toplumunun hassas noktalarından ve zarar gelecek 
önemli ortamlarından uzak tutulmalıdır.
 
 Devamı gelecek yazıda…
 
 İbrahim FIRAT
 
 |