Bir Ayet:
(Ey Muhammed!) Onlarin mallari ve çocuklari seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatinda onlarin azaplarini çogaltmayi ve onlarin kâfir olarak canlarinin çikmasini istiyor. Tevbe/55
Bir Hadis: Ademoğlu sabaha erdi mi, bütün azaları, dile temenna edip: ''Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız'' derler. (Tirmizi, Zühd 61)
Çağların en son güvertesinde Ahir zamanın zevâl saatinde Feryad-u figânı basar insanlık Son solukları yükselir gökyüzüne Acımasız yüzünü yüzüme dayar zaman Duvarlarına tutunduğum putçu çağın Ölüm dökülen dudaklarında Bir parça özgürlük, Bir yudum hayat için, Tutunurum isyan kelimelerine Gücünü yitirmiş nahif gövdemle, Girmek isterim kutsal savaşa!
Ellerinde ateşten kılıçlar En gaddar putun bendeleri En sadist şirkin orduları Dillerinden gazap kelimeleri dökülür Yıkmak için şefkatten örülmüş kaleleri, Vururlar en hassas yerlerimizden! Talana tutulur ülke! Göklerden cehennem ateşleri dökülür! Ölüm kol gezer dört bir taraftan Acı acı çarpar yüzüme bozgun rüzgârları!
Yeni bir kâbusla can çekişir memleket! Ülkenin en masum ellerine, Bir cehennem öfkesiyle prangalar vurulur! En şaşalı yüzü putçuluğun En çirkef siması şirkin Kara bir bulut gibi yıkılır üstümüze!
Enkaza dönüşür en son umutlar Boyunlarında esaret kemendi Ölüm giymiş bedenler En iğrenç savaşın gölgesinde Bir kurtarıcı umuduyla Serpilirler viran olmuş coğrafyaya!
Ve dalarlar ülkemin en zayıf damarlarından Çiğnerler en masum yanlarımı Çirkef ellerinde ölüm kusan silahlar Savururlar azap ateşini Birer birer yutarlar son ümitleri
Ölüm fırtınasında savrulur ruhumuz İşgale uğrar direniş kalesi coğrafyamız Zelzeleye tutulan sıradağlar gibi Kadavraya dönüşür şanlı tarihimiz
Çağlara meydan okuyan ellere hüsran düşer Birer birer çözülür som çelikten mevziler Çağdaş Moğolların avucunda buruşur mutlu günler Toz dumana karışır tarihe düşen altın izler
Biz tükendik! Sende kaldı ilk ve son umut! Acı bize merhametin en yücesi, en kerimi! Bir lokma lütuf, Bir yudum inayet ver susamış yüreğimize Putçu çağın acımasız ellerinde, Gafletin zırhına tutunan, Aymazlık dalgalarına kapılmış, Biçarelere merhamet et! Bir kez daha üfür güçsüz bedenimize! Tükeniş limanına demirleyen kalbimize dokun! Katından bir ferec gönder! Bir Mehdi müjdesiyle ayağa kaldır bizi! Acı bize merhametin en yücesi, en kerimi! Acı bize...!
