Bu gece zalim!
Bu gece tüketti bütün canlarımı
Söndü lambamın titrek ışığı
Karşı dağlardan ölüm kokuları yayıldı şehrin üstüne!

Bir kış gecesinin kuytu saatlerinde
Yollara döküldü kimsesiz çocuklar
Nehirler gibi aktılar karlı boğazlardan
Kuş tüyü kadar yumuşak yürekleriyle
Taş değil, tam otuz beş can!
Yeni terlemişti bıyıkları
Dudaklarında sımsıcak “bismillah”
Kızıl tepelerin karlı yüzünden
Aşağılara yürüdüler!
Karar kıldılar,
Gecenin ölüm kokan güvertesinde!
Korkunç bir ürperti belirdi alınlarında
Ölüm kokuları almıştı dağ diplerini
Gittikçe yaklaşıyordu ölüm
Sığınak aradı gözler
Dağ dipleri,
Acımasız saatlere direnmez olmuştu!
Gece yırtılmış,
Koruyan çehresini alıp gitmişti!

Atların sırtında birkaç parça yük
Kimi bir lokma ekmek için
Kimi baht evine girmek için
Ruhuna sığınmıştı gecenin
En usta koruyucuydu gecenin örtüsü!
Karşı köylere varmak için
Dağlar, taşların üstüne,
Karlı yolların üstüne yığılırdı gece!

Parmak uçlarından boşaldı korkular
İnce ince battı derin bir ürperti
Bu gece uzun
Bu gece zalim
Karanlık dalgaları var tükenmek bilmez
Haber çıkmaz ezanlardan
Gökte asılı fecir
Sıyrılmaz karanlıkların gövdesinden
Bu gece felek,
Başka şarkılar mırıldanır!
İmkânı yok!
Bu ölümü öldürmek gerek!
Açtı gözlerini 35 can
Açtı kimsesiz çocuklar,
Bir çare için,
Ama nafile!

Kıyametler boşaldı tepelerden
Sağanak sağanak döküldü ölüm ateşi
Perdeleri yırtıldı masum gecenin
İdam sehpaları asıldı bombaların ucuna
Aman ya Rabbi!
Dudaklardan yuvarlandı son duanın heceleri
“La ilahe illallah!”
Son nefesler hızlı hızlı verildi
Bir geçimlik neşe ölümlere karıştı
Gök mavisine doğru kanatlandı ruhlar
Toprağa düştü otuz beş can
Bulutlardan yükseldi kimsesiz çocuklar
Vefalı atlarıyla!

Roboski köy olalı
Bu yoldan geçindi bütün çocuklar
Ekmek kapısıydı karşıki köyler
Bir kez daha kana boyandı
Geceye renk veren zaman ağacı
Kudurmuş ölüme yenik düştü saatler
Yerlere serpildi kimsesiz çocuklar
Alevler, umutlar, canlar karıştı
Anaların yürekleri tutuştu
Kurşun gibi boşaldı yaşlar
Kor oldu bir kere daha,
Umudun ve acının mümbit toprakları!

Abdullah ŞAFAK