Bir Ayet:
(Ey Muhammed!) Onlarin mallari ve çocuklari seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla, ancak dünya hayatinda onlarin azaplarini çogaltmayi ve onlarin kâfir olarak canlarinin çikmasini istiyor. Tevbe/55
Bir Hadis: Ademoğlu sabaha erdi mi, bütün azaları, dile temenna edip: ''Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız'' derler. (Tirmizi, Zühd 61)
Filistin’de bir buçuk milyon insanın yaşadığı Gazze Şeridinde, son iki yılda, özellikle de son on ayda İnsanlık tarihinde benzerine rastlanmayan büyük bir facia yaşanmaktadır. Ufak ufak başlayıp büyüyen faciayla Gazze şeridi tümüyle muhasaraya alınmış, dünyadan izale edilmiş, Gazze insanı işgalci İsrail’in savaş aletlerinin hedefi olmuş, sonuçta bugün görüldüğü gibi insanlar ölüme, Gazze ise viran olmaya mahkum edilmiştir.
Bir buçuk milyon Filistin insanını açlığa mahkum etmek hangi siyasi hedefe ulaşmanın gereğidir? Filistin ve İsrail arasındaki problemlerin çözümü için kadın, çocuk ve yaşlıların öldürülmesi hangi siyasi renkle açıklanabilir. Filistin halkına karşı terör estirerek ve vahşetin en şiddetlisini sergileyerek mi problemlerin çözülmesi isteniyor? Arapların acilen harekete geçip İsrail’in vahşi devlet terörüne karşı kıyama durmaları gerekir. Oysa geçmişte olduğu gibi bugün de buna yanaşmıyorlar. Gazze halkının aç kalması, hasta ve yaralılarının ilaçsız kalması göz önüne alındığında, Arapların mevcut tutumları insani ve ahlaki vasıflarla nitelendirilebilir mi?
Bir buçuk milyonluk Gazze halkının siyasi baskılara kurban edilmesine son verilmelidir. Gazzelilerin gerçek hayatlarına, yani siyasi fesat ve zorbalıklara kurban edilmeden insanca yaşayabilecekleri günlere dönmeleri insanlık gereğidir.
En azından Arap Birliğinin Şam toplantısında veya diğer toplantılarda bir heyet teşkiline gidilebilir, bu heyet Gazze şeridine gönderilecek insani yardımları, yiyecek ve ilacı bizzat kendi eliyle halka dağıtabilirdi. Fakat Arapların hiçbir toplantısında Filistin halkına yardıma yol açan ciddi hiçbir adım atılmamıştır.
İsrail’in Gazze’yi kuşatması ve Gazze halkına saldırması olayında Arap devletleri işgalcileri ikna edip bundan vazgeçirmek veya ABD’yi ikna edip İsrail’i bundan caydırmak gibi hiçbir girişimleri olmamıştır. Gazze insanının çektiği bunca sıkıntıların sona ermesi için hiçbir Arap ülkesinin ciddi bir girişimi bulunmamaktadır. Hangi Arap devleti Gazze insanının nefes alması ve yaşaması için zaruri olan gıda maddesini ve ilacı bu bölgeye ulaştırmak için küçük bir gayret sarf etti?
İsrail’in ölüm kusan bombaları altında can çekişen ve büyük bir hapishaneye dönüştürülen Gazze’de yaşayan insanlar, zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için Mısır’a yöneldiklerinde yine karşılarına şiddet kullanan askerle karşılaştılar. Mısır, Gazze’nin mazlum halkının ölümden kurtulmak için ihtiyaç duyduğu ilaç ve gıda gibi gereksinimlerini almasını engelliyor, İsrail ordusu gibi halka silah doğrultup engellemeye çalışıyordu.
İşgalci İsrail, Arapların bu duyarsızlıklarından cesaret alarak Gazze insanına karşı istediği terörü uygulamaktan geri durmamaktadır. İşin en can alıcı noktası ise Mahmut Abbas’ın işgalcilerle el ele vererek Gazze’nin ölümünü seyretmeye koyulmasıdır.
Zaten İsrail başbakanının, Mahmut Abbas’a söylediği sözlerden sonra Gazze’ye yapılanları görünce söyleyecek söz kalmıyor. Olmert, Gazze’de el-Fetih’in üstünlüğü ele geçirmesi için Gazze’yi yakıp yıkmanın zaruri olduğunu söylemişti.
İsrail ve Mahmut Abbas bilmelidir ki, Gazze’yi yakıp yıkmakla ve Gazze insanını öldürmekle halkın seçtiği ve halkın desteğine sahip Hamas’ı bitirmeleri mümkün değildir. Aylardan beri yapılanlar bunu açıkça ortaya koymuştur. İşin kötü tarafı ise Filistinliler arasındaki çekişmeler düşmanın işine gelmekte, Filistin halkının başına getirilenlerin çoğu bu bölünmüşlükten kaynaklanmaktadır.
Filistin güçlerinin bir araya gelip aradaki problemleri çözmeleri ve omuz omuza vererek düşmana karşı birlikte durmaları zaruridir. Bazılarının Filistin halkına karşı bugüne kadar her türlü kıyım ve terörü işleyen işgalci devletle elele vermesi hiçbir zaman Filistin halkının yararına olmamıştır. Düşmana karşı birlikte hareket etmek hem mücadeleyi güçlendirecek ve hem de pek çok sıkıntının sona ermesine yol açacaktır.
