Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah`ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (CUM`A SURESİ / 9)

Bir Hadis:
Kişinin malı sadaka sebebiyle eksilmez. Bir kula haksız zulüm yapılır o da sabrederse, Allah onun izzetini (dünya ve ahirette) mutlaka artırır. (Tirmizi)
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

ŞEHADETİNİN 18. Y...

PSİKOLOJİK SAVAŞ -11

3–İĞFAL VE TAHRİP-2

Toplumsal saik ve iradeyi gidermek için inanç ve ahlaki değerler ile toplum arasına mesafe koyabilmek, toplumu kendi içinde bölmek için uğraş verilir. Üzerinde çalışılan toplumun uygulanacak projeye tepkisel yaklaşmaması ve ileri aşamalarda kabullenmesi için ileri sürülecek fikir ve kullanılacak dile karşı toplumun kayıtsız kalması sağlanır. Örneğin dini değerler üzerinden toplumda bir vurdumduymazlık oluşturulması amaçlanıyorsa görsel öğeler, makaleler ve üretilmiş haberlerle toplum buna alıştırılır ve hamlelere tepkisizlik, ilgisizlik oluşunca asıl plan devreye girer. Bu durum yan etkisi yüksek olan bir ilacın önce küçük dozlarla verilerek bedenin alıştırılması gibidir. Verilen küçük dozlarla direnç kırılır, beden alıştırılır ve yüksek doz için zemin hazırlanır. Bu nedenle psikolojik savaş tedrici ve aşamalıdır.

Batıda İslami değerlere yapılan saldırılar genellikle gündeme getirme, tartışma ortamı açma ile başlar ve taarruza dönüşür. Taarruza dönüşme aşaması zihinlerin alıştırıldığı ve tepkilerin cılız olduğu aşamadır. Gelen tepkiler olursa münferit olay şeklinde yansıtılarak Müslüman toplumun sağduyu adı altında duyarsızlaşması amaçlanır. Aslında münferit dedikleri her olay önceden planlanmış ve hesaplanmıştır. Bir taraftan gelecek tepkiler ölçülüp planlar buna göre şekillenirken diğer taraftan İslami değerlerin tartışma konusu yapılmasına Müslümanlar alıştırılır.

Tedrici ve kademeli davranma, asıl konuyu gündeme getirme yerine detaylarla alıştırma iğfal ve tahrip yönteminde etkili bir şekilde kullanılır. Örneğin: Müslüman bir toplumda sapkın cinsel eğilimi olan kesimlerin, eşcinsellerin kabul görmesi mümkün değildir. Nas açısından tamamen çerçevesi çizilmiş bir konudur. Bunu direk gündeme getirerek bir yere varılamayacağını herkes bilir. Ama toplumda zihni bir kabul oluşması ve bu durumların normal algılanması için öncelikle infial oluşturacak bir iki olay ile alana girilir. Saldırıya uğrayan, darp edilen veya öldürülen bir eşcinselin hikâyesi ajite edilerek medya organlarında işlenir. Toplumda kabul görmeyen olgudan çok, olay tartışılarak hiçbir şekilde benimsenmeyecek bir sapkınlık toplumsal hafızaya yerleştirilir. Bundan sonrası mağduriyetlerini, haklarını veya toplumsal durumlarını işlemek ve kabul görmesini sağlamaktır. Bunu yapanlar elbette eşcinsellerin hamisi veya koruyucusu değildir. Ama onlar için sağlam değerleri aşındırma, bu değerleri zayıf gösterip saldırma ve tepkisiz bir toplum oluşturma esastır. Düşman kendisi inanmasa dahi rakibine karşı kullanacağı her olgu onun için bir değer ve zincirin zayıf halkasıdır.

Toplumsal saik ve iradenin giderilmesinden sonran toplumda var olan ortak bağları zayıflatma ve birlik ruhunu ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atılır. Zincirin zayıf halkasının kırılması için sadece iradenin giderilmesi ve tepkisizlik yeterli değildir. Toplumun tüm katmanları arasında fikri, siyasi ve yapısal ayrılıkların derinleştirilmesi ve bunun toplumsal kargaşa oluşturacak karşılıklı bir mücadeleye dönüşmesi gerekir. Toplum içinde bu yolla ayrıştırma ile paralel olarak ülkede var olan kesimler arasındaki fikir ayrılıkları derinleştirilmeye yönelik adımlar da atılır. Burada amaç kutuplaşma, hizipleşme ve fraksiyonları çoğaltarak toplum içinde farklılıkları artırma yoluyla direnç gösterecek organize ve büyük güçlerin ortadan kaldırılmasıdır. Bölme ve hizipleştirme bir kurum veya toplumun en alt birimlerine kadar indirilmeye çalışılır. Hizipler ve farklı sesler artıkça direnç kırılacak ve dışarıdan yapılacak psikolojik hamlelere karşı koyma yerine herkes birbiriyle uğraşacaktır.

Toplumsal ayrılıklar artıkça sorgulama ve nedenleri üzerinde yoğunlaşma beraberinde gelecektir. Bu noktada asli inanç ve değerlerin eksik, yetersiz ve ihtiyaca cevap vermediği tüm buhranlara, sıkıntılara bunun sebep olduğu düşüncesi işlenmeye başlanacak, geçmişte bütünleştirici olan unsurlar artık topluma zafiyet nedeni olarak sunulacaktır. Bunun kabul görmesi toplumsal birlik sağlayan değerlere karşı bir güvensizliğe neden olur. Bir toplum için din birleştirici bir unsur iken dini değerleri aşındırıp toplumu uzaklaştırdıktan sonra bunun nedeni olarak ta dini değerleri gösterme ve topluma bunu kabul ettirmenin anlamı, birlik ve bütünlüğe bir daha asla geri dönmemektir. Bu durum direnci kırılmış bir toplumu uzun süre elde etmek ve kullanmak, iğfal ve tahrip için önemli bir aşamadır.

Değerleri tartışmaya açma, çıkan tüm sorunları var olan değerlere mal etme beraberinde yeni arayışlar getirir. Bu aşamada toplumsal gidişata göre bazı fikir ve düşünceler topluma aşılanmaya başlanır. Aşılanan fikir ve düşüncelerin kabul görebilmesi için bunları dile getirenlerin ve uygulayıcıların kabul gören ve inandırıcı kişiler olmasına dikkat edilir. Amaç aşılanan fikirlerin toplumda meşru bir zemin bulmasıdır. Toplumda zemin bulan ve kabul bulan fikirler genel anlamda toplum yararına gözükmekle birlikte aslında psikolojik savaş yürüten gücün amaçlarına mebnidir. Rakip tarafın sosyal dokusunu bozma, toplumu iç sorunlarla uğraştırma, toplumsal çekişmelerle dışarıdan yapılan tazyiklere duyarsız bir kitlenin olması istenen ve hedeflenen bir durumdur.

Toplumsal inanç, akide, hassasiyet, fikir ve değerlerin aşındırılmasıyla bir toplum veya millet zayıf düşürülebilir. İğfal ve tahrip olarak adlandırdığımız bu aşama her ülkenin kendi düşmanına karşı başvurduğu bir yöntemdir. Toplumsal değer yargılarının aşındırılması gerçekleşirse toplumsal yapıya ve davranışlara şekil verilmek ve kullanılmak istenir. Bu yapılırken mutlak suretle kabul gören cazip söylem ve yaklaşımlardan istifade edilir. ABD’nin en büyük argümanı demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerdir. Bu cazip söylemlerle birçok ülkede yönetimleri değiştirmekte, savaşma ihtiyacı duymadan düşman kabul ettikleri yapıları ekarte edebilmektedirler.

Değerleri sadece aşındırma yeterli değildir. Yerine alternatif bırakabilmek için isyan eden, kendi değerleriyle savaşan bir kitlenin oluşturulmasına gayret edilir. Zihnen hazırlanan, kendi değerlerini ret edip savaşan ve empoze fikirleri benimseyen bir toplum artık düşman olmaktan çıkmıştır. İğfal ve tahrip gerçekleşen bir ortamda, toplumsal katmanlara etki ve yönlendirme önemlidir. İğfal ve tahrip başarılı olduğu oranda ülke siyasetinde söz sahibi olma, etkileme ve yönlendirme söz konusu olur.

ABD gibi emperyalist ülkelerin işgal faaliyetleri öncesi yaptıkları iyi okunmalıdır. Öncelikle hedef alınan ülke halkının hassasiyetleri tanındıktan sonra bir süre bu konular işlenmekte, bunun yanında yontma liderler üretilip kamuoyuna sunulmaktadır. Avrupa veya ABD’de yaşayan, on yıllardır ülkesi ile alakası olmayan bir akademisyen, ihtiyaca göre bazen bir lider olarak bazen de uzman olarak yansıtılmakta, sürekli demeçleri uluslararası medyaya pazarlanmakta ve ülke halkının duygularına tercüman olacak demeçler bu kişiler ağzından yayınlanmaktadır. Amaç, ülkede sözü geçecek şahsiyetler oluşturmak, bunları topluma kabul ettirmek ve bunların eliyle ülke politikasında söz sahibi olmaktır. Irak’ta Allavi, Afganistan’da Karzai bu tür projeler için geliştirilmiş yontma liderlerdir.

Kendisiyle uğraşan düşmanını göremez.

Toplumuna hâkim olmayan düşmanıyla mücadele edemez.

Değerlerini kaybeden kendisini bulamaz.

Allah’a Emanet olunuz.

Abdullah HOCAOĞLU
 

Diger Basliklar
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -11
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -10
   KÖRLER VE SAĞIRLAR
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -9
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -8
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -7
   İKİ DAMLA GÖZYAŞI
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -6
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -5
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -4
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -3
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -2
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -1
   HİZBULLAH CEMAATİNE KİM NİYE SALDIRIYOR
   BUGÜN BAYRAM
   TEK TÜRKİYE TEK CEMAAT KİMİN PROJESİ
   FOTOKOPİ DELİL OLMAZMIŞ
   BÜYÜK FELAKET ( I I )
   BÜYÜK FELAKET ( I )
   BİRİLERİNİN HEDEF GÖSTERMESİYLE Mİ HAREKETE GEÇİLDİ?
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git