Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah O'dur ki, rüzgârlari gönderir, bunlar da bulutu kaldirir. Derken, Allah onu gökte diledigi gibi yayar ve parça parça eder nihayet arasindan yagmurun çiktigini görürsün. Allah diledigi kullarina yagmuru nasip edince, onlar seviniverirler. Rum/48

Bir Hadis:
Bir adamın hayra sarfettiği paranın en efdali, iyaline infak ettiği para ile, Allah yolunda kullanacağı atı için verdiği ve bir de Allah rızası için (mücahid) arkadaşlarına sarfettiği paradır.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

ÜMMETİN SABRINI TAŞIRMAYIN!

Dünyayı onlar yönetiyor. İstedikleri ülkeleri işgal ediyorlar. İnsansız hava araçlarını uzaklardan havalandırıp yüzlerce hatta binlerce insanın ölümüne sebep oluyorlar. Yaşlı, kadın ve çocuk demeden hayatlarını karartıyorlar insanların. Kimi yerlerde Müslüman halkların başına tornalarından geçmiş birilerini tayin edip, diktatörce idare etmelerini sağlıyorlar. Müslüman halkların yeraltı kaynaklarını, özellikle de petrollerini sömürüp servetlerini katlıyorlar.

Ellerindeki güçlü kitle iletişim araçlarıyla hedefe aldıkları hareket ya da devletlerin hayatlarını karartıyorlar. Ambargolarıyla düşmanlarının sosyal, siyasi ve ekonomik hayatlarını çarçur ediyorlar.

Teknolojiyi acımasızca kullanıp toplumların hayat ve kültürlerini istedikleri yöne sürüklüyorlar. Ortaya çıkarttıkları teknoloji diniyle insanlığı amaçsız, basit, ulvi düşüncelerden yoksun, iradeleri ellerinden alınmış monoton hayata mahkum hale getiriyorlar. Bilgisayar oyunları ve filmler sayesinde küçücük çocuklardan başlayıp insanların belleklerini emperyalist çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyorlar.

Bütün bunları ve daha nicelerini yapıyorlar. Yine de biricik düşman gördükleri İslam’ın bütün zamanlara seslenen, yeni, canlı ve cezp ediciliğinin önünü alamıyorlar. Yıllardır İslam’ı ve Müslümanları terörle özdeşleştirmeye çalıştıkları, propaganda güçlerini bu noktaya yoğunlaştıkları ve insanlarda şiddetli korkuya yol açmak için çabaladıkları halde plan ve projeleri bir yerlerde tökezliyor. İslam’a dokundukça ve zarar vermeye kalkıştıkça hakikat güneşi daha büyük bir görkemle ve daha yüce bir heybetle nurunu yaymaya devam ediyor.

İslam’a ve Müslümanlara darbe vurmaya kalkıştıkça Batılı halklar daha çok İslam’ı meylediyor. Daha büyük iştiyakla İslam’a yönelip tanışmak istiyorlar. Özellikle 11 Eylül olaylarından sonra Batılı ülkelerde İslam’a katılımın ciddi şekilde artış göstermesi Müslümanlarla ilgili büyük projelerin iflasına yol açıyor.

Bugün Batı dünyası İslam’ın varlığından ve önüne dikilen setleri aşarak hareket edip büyük çaresizlikler yaşayan insanların imdadına kavuşmasından ciddi şekilde rahatsızlık duyuyor. Her yerde işe yarayan şeytani oyunlarının İslam’ın gücü karşısında etkisini yitirmesi canını sıkıyor.

Müslümanlarla başa çıkamayacaklarını ve İslam’ın kurtuluş ruhunun insanların yüreklerine ulaşmasına engel olamayacaklarını görünce, İslam’ı parçalamaya karar veriyorlar. Kendileriyle sorunu olmayan, işledikleri cinayetlere göz yuman İslam’ı “Ilımlı İslam” olarak tanımlıyorlar. Kendileriyle uyuşanları ve vahşetlerine sessiz kalanları bu isimle nitelendiriyorlar. Ancak, Kur’an’i hakikatlere dayanan, zulüm ve sömürüye karşı çıkan İslam’ı “Siyasal İslam” olarak tanımlıyorlar. Cinayetlerine göz yummayan, her platformda hakkı ve gerçeği dillendirmeye çalışan, zulme, sömürüye ve İslam ümmetinin servetlerinin çarçur edilmesine karşı çıkan Müslümanları da “Siyasal İslamcı” olarak nitelendiriyorlar. Ilımlı İslam’la hiçbir sorunlarının olmadığını, Siyasal İslam’ın ise yok edilmesi gerektiğini her alanda dile getiriyorlar. Onun için daha çok öldürüyor, daha çok zehirliyor, daha fazla işgal edip Müslümanları Kur’an İslam’ından yüz çevirmeye çağırıyorlar.

Oysa Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin mektebini bina ettiği İslam, bütün uğraşılarına rağmen her zaman taze, canlı ve ilk günkü gibi görkemini ve azametini muhafaza edip dokunduğu kalplerde güneş gibi parıldayınca, yüksek voltajlı elektriğe dokununca sarsılan çaresiz insanlar gibi sarsıntı yaşayıp şoka girmelerine sebep oluyor. Bütün çabaları boş çıkınca sağduyularını kaybedip saldırganlaşıyorlar. Öfke tutulması yaşıyorlar. Ellerinden bir şey gelmeyince oklarını Hz. Resul-i Ekrem (sav)’e çeviriyorlar. Yalan ve iftira makinalarını çalıştırıyorlar. Dergi ve gazetelerde Hz. Resulullah (sav) ile ilgili çirkin karikatürler yayınlıyorlar. Milyonlarca dolar harcayıp İslam’a ve İslam peygamberine hakareti içiren aşağılık filmlerle İslam’a darbe vurmayı deniyorlar. Bununla da bir yere varamayınca Kur’an-ı hedeflerine alıyorlar. Bazı yerlerde Kur’an yakma şovları yapıyorlar.

Bütün bunlarla hasta yüreklerini tatmin etmeye çalışıyorlar. Ancak ne yapsalar dikiş tutmuyor. Nereye el atsalar İslam’ın nurunu söndüremiyorlar. İslam ve Müslümanlardan ellerini çekseler, İslam coğrafyasındaki işgallerine son verseler, her ortamda dile getirdikleri insan hak ve hürriyetlerini Müslümanlara da tanısalar, kısaca Müslümanlara saygı duyup birlikte yaşamayı öğrenseler çok şey kazanacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar sonunda Müslümanları tanımak zorunda kalacak, Müslümanlarla birlikte yaşamayı öğrenecekler.

Aslında İslam’ın mukaddesatına saldırmakla Müslümanların sabrını ölçmeye çalışıyorlar. İşte bu noktada büyük yanılgılara düşüyorlar. Yıllarca Batı bağımlısı diktatörlerin baskısına maruz kalmış Müslüman halkların korku duvarlarını yıktığını ve mukaddesatlarına yönelen saldırılar karşısında meydanlara inip zalimlerden hesap sorma iradesine sahip olduğunu göremiyorlar. İslam’a ve İslam’ın mukaddesatına hakaret etmeye devam etseler ve Müslümanlara daha fazla zulmetseler Tahrir meydanlarında diktatörler deviren İslam ümmetinin evlatlarının sabrının tükenmesine sebep olacaklar. İşte bu, yeni bir miladın başlangıcı olacak…

M. Emin ÇELİK

Diger Basliklar
   ÜMMETİN SABRINI TAŞIRMAYIN!
   TÜRKİYE'NİN ÇIKMAZLARI VE ALTERNATİFLER
   ZİNDANDAKİ MÜSLÜMAN HASTALAR VE CUMHURBAŞKANININ VİCDANI
   DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE MÜSLÜMAN KATLİAMI
   KANLA BESLENEN OYUN
   MUSTAZAFLAR HAREKETİ'NE UZANAN SÜREÇ
   İSLAM'A TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN SON ŞEKLİ
   ÖNEMLİ BİR AŞAMA...
   NASIL BAŞARABİLİRİZ?
   SOSYAL MEDYA FELAKETİ
   KUDÜS KÜRDİSTAN'IN NERESİNDE?
   HİZBULLAH'IN KARDEŞLİK ÇAĞRISI
   BEŞ GÜZEL İNSAN
   HİZBULLAH NASIL OLMALI?
   HİZBULLAH'IN MANİFESTOSU VE İSLAMİ KESİM
   ŞEHİD REHBER VE KAÇIRILAN FIRSATLAR
   BİR HALKIN ACISI
   KÜRDLERİN HAKLARI
   KÜRDLERİN ÖZE DÖNÜŞ ZAMANI
   ÇOCUK KATİLİ!
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git