Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah O'dur ki, rüzgârlari gönderir, bunlar da bulutu kaldirir. Derken, Allah onu gökte diledigi gibi yayar ve parça parça eder nihayet arasindan yagmurun çiktigini görürsün. Allah diledigi kullarina yagmuru nasip edince, onlar seviniverirler. Rum/48

Bir Hadis:
Bir adamın hayra sarfettiği paranın en efdali, iyaline infak ettiği para ile, Allah yolunda kullanacağı atı için verdiği ve bir de Allah rızası için (mücahid) arkadaşlarına sarfettiği paradır.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

ÖNEMLİ BİR AŞAMA...

Saldırılar, karalamalar, iftiralar kısaca bilumum düşmanlıklar zirve yapmıştı. Devlet güçleri hak hukuk tanımadan ve kanun dinlemeden bütün acımasızlıklarıyla yüklendiler. Binlercesi işkenceden geçti. Kimini sakat bıraktılar. Camiye gitmekten başka suçu olmayan birçok insan ömür boyu zindana mahkûm edildi. Bütün bunlarla tarihin sayfalarına gömüleceği ve bir daha varlık göstermeyeceği hesapları yapılıyordu. Bu kadar şiddete maruz kalmadıkları halde başkalarının esamisi bile okunmazken, bu derece sistemli yok etme operasyonlarıyla İslami cemaatin bir daha hayat bulacağı kimsenin aklından bile geçmiyordu. Ancak Allah Teâla’nın hesabı başkaydı. Yok etme heveslilerinin arzu ve beklentilerini kursaklarında bırakıp İslami cemaati bir kez daha ayağa kaldırdı. Allah Teâlâ’nın bahşettiği bu güzellikler i’la’yı kelimetullah için canlarını feda eden şehitlerin kanı ve gece gündüz demeden koşuşturan ihlaslı insanların çabalarının bereketiydi.

Bütün bu nimetler sürekli şükrü gerektiriyor. Bu lütuf, sorumlulukları kat kat arttırıyor. İslam’a ait bu coğrafyada akıl ve bilinçlerin İslamileşmesini, İslam’a ait olmayan tutum ve davranışların hayatlardan çıkarılmasını ve bedenleri harekete geçiren ruh mesabesindeki İslam’ın hayatımıza bir kez daha dönüşü için gerekli zeminin hazırlanmasını gerekli kılıyor.

Zor bir zamanda yaşıyoruz. Zaman ve şartların zorluğu çaba ve uğraşıların yoğunluğunu gerektirir. Büyük engeller büyük çabalarla aşılabilir.

İslam düşmanlarının güçlü silahları ve bozgunculuk üzere bina edilmiş sistemleri aşılmaz değildir. Tarih içinde ihlaslı bir avuç Mü’minin zamanlarının güçlü yapılarının önünde durduğu, hatta bunları köklerinden koparıp tarihin çöplüklerine fırlattıklarıyla ilgili misaller oldukça fazladır. Bugün güç Allah düşmanlarının elindeyse ve bina ettikleri teknolojiyle önemli işleri becerebiliyorlarsa, bütün bunlar istedikleri her şeyi yapabileceklerinin delili değildir. Her şey güce dayansaydı yeryüzünü tasarruflarına almaları ve Allah Teâlâ’ya kullukta kararlı insanları diri diri gömmeleri gerekirdi. Bu amaçla, 11 Eylül saldırılarından sonra dünyanın en güçlü ülkelerinin bir araya gelerek kurdukları devasa ordularla İslam dünyasını işgale başladılar. Guantanamo, Ebu Gureyb ve adı açıklanmayan onlarca işkence merkezi, sistemlerine karşı çıkan Müslümanların ibret–i alem olsun diye sorgusuz sualsiz ömür boyu tutulmaları ya da işkence ile öldürülmeleri için kurulmuştu.

On binlerce Müslümanı katliamdan geçirdiler. Binlercesini zindanlara doldurdular. Tam da dünya düzenini kurduklarını düşünürken çıkmazlara girdiler. Bir yerlerde bir avuç Müslümanın direnişiyle karşılaştıklarında sihirleri bozuluyordu. Dünyanın en güçlü orduları Irak ve Afganistan’ın Müslüman halkının direnişi karşısında şaşırtıcı derecede çözülmeye başlamıştı. Altı günde üç ülkeyi yerle bir ettiğini her fırsatta dile getiren Siyonist rejimin imhacı ordusunun gücü Hamas ve Hizbullah’a bağlı birkaç yüz kişilik ihlaslı Müslüman karşısında köpük gibi rüzgâra kapılmıştı. İhlas ve samimiyetle çabalayan Mü’minlerin çelikleşen iradelerinin modern silahlarla donanmış orduları sürükledikleri zillet bütün insanlığın gözü önünde cereyan ediyordu. Bu samimi adımlar, İslam’a karşı mücadele eden güçleri engellemenin biricik yolunun Mü’minlerin ihlaslı çabaları olduğunu gösteriyor.

Bir taraftan iletişim araçlarıyla Müslümanların evlerinin içine kadar girip onları adım adım kendilerine benzetmek için çabalarken, diğer taraftan Müslümanlar arasında kavmi ve mezhebi ayrılıkları körüklemek için var güçleriyle çalışıyorlar. Fazla da zorluk çekmeden istedikleri neticeleri elde edebiliyorlar. Bugün Müslümanları iki kutba ayıran ve uç noktalara sürükleyen Suriye krizi, İslam düşmanlarının ekmeğine yağ süren, Müslümanlar arasındaki parçalanmaları tetikleyen en önemli kozlardan biri haline getirildi. Bir taraftan Esed’in muhaliflerini desteklerden, diğer taraftan daha fazla Müslüman kanının akıtılması için Eset rejimini muhaliflerin üzerine yönlendiriyorlar. Neticede Müslüman kanı akıtılırken, Suriye konusu Müslümanlar arasında her geçen gün daha fazla kopuşa sebep olmaktadır.

Diğer taraftan emperyalist hegemonyayla problemi olmayan ve Batılı güçleri olduğu gibi kabul eden, onlar tarafından “ılımlı” olarak nitelendirilen İslami görüntülü grupları geliştirip İslam dünyasına alternatif olarak sunmaya çalışıyorlar. Bu işe kendilerini hazırlayan bu yapıların emperyalist ve siyonist güçlerin zulümlerine karşı sessizliği tercih ettikleri, dünyanın herhangi bir köşesinde topraklarını işgalcilerden temizlemek isteyen ve onur ve izzetlerini korumak için çabalayan Müslümanların direnişi söz konusu olunca kraldan çok kralcı kesilip terörist damgasını vurmaktan çekinmedikleri görünmektedir.

Kur’an–ı Kerimle temellendirilmiş, içinde cihadı ve şehadeti barındıran ve her türlü zulme başkaldırıyı esas alan İslam’ın yerine İslam’ın bazı sembollerine sahip ancak İslami ruhtan tamamıyla arındırılmış her türlü bozgunculuğa ve nifaka hoşgörüyle bakan hastalıklı bir kültürü geliştirmeye çalışıyorlar.

Allah için çabalayan samimi ve ihlaslı Müslümanlar her yer ve zamanda çalışmalarının semeresini aldılar. Bunu bizzat yaşayarak görüyoruz. Allah Teâlâ kendisi için atılan samimi hiçbir adımı boşa çıkarmıyor. Onların şeytani oyun ve tuzakları Kur’an temelli ihlasa dayanan adımlar karşısında iflas etmeye mahkûmdur. Zaman ve imkânlarını İslam için seferber edecek insanlarımızın varlığı coğrafyamızın İslam’la ruh bulmasına zemin hazırlayacak. Ancak, Müslümanlara karşı geliştirilen bu derece büyük oyunlara karşı durmanın tek yolu hiçbir kınayıcının kınamasına ve hiçbir engelleyicinin engellemesine takılmadan gece ve gündüz çalışmaktır. İhlaslı ve samimi çalışmanın olduğu yerde İslam’a aykırı hiçbir yapı direnemeyecektir.

M. Emin Çelik
 

Diger Basliklar
   ÜMMETİN SABRINI TAŞIRMAYIN!
   TÜRKİYE'NİN ÇIKMAZLARI VE ALTERNATİFLER
   ZİNDANDAKİ MÜSLÜMAN HASTALAR VE CUMHURBAŞKANININ VİCDANI
   DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE MÜSLÜMAN KATLİAMI
   KANLA BESLENEN OYUN
   MUSTAZAFLAR HAREKETİ'NE UZANAN SÜREÇ
   İSLAM'A TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN SON ŞEKLİ
   ÖNEMLİ BİR AŞAMA...
   NASIL BAŞARABİLİRİZ?
   SOSYAL MEDYA FELAKETİ
   KUDÜS KÜRDİSTAN'IN NERESİNDE?
   HİZBULLAH'IN KARDEŞLİK ÇAĞRISI
   BEŞ GÜZEL İNSAN
   HİZBULLAH NASIL OLMALI?
   HİZBULLAH'IN MANİFESTOSU VE İSLAMİ KESİM
   ŞEHİD REHBER VE KAÇIRILAN FIRSATLAR
   BİR HALKIN ACISI
   KÜRDLERİN HAKLARI
   KÜRDLERİN ÖZE DÖNÜŞ ZAMANI
   ÇOCUK KATİLİ!
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git