Allah’ın 
adıyla! 
 
 Mısır’da halkın % 52 oyunu alarak cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi’ye 
yapılan darbeden bu yana barbarlıklar yaşanıyor, zulümler yapılıyor ve vahşetler 
sergileniyor. Ve bütün bunlar dünyanın gözleri önünde yapılıyor. Üstelik ABD ve 
Avrupa’nın putlaştırıp İslam dünyasına kurtuluş reçetesi olarak sunulan 
demokrasi adına yapılıyor. 
 
Bu zulme karşı çıkıp direnen ve meydanlarda hiçbir şiddete başvurmayıp sadece 
protesto gösterisi yapan halkın üzerine mermi yağdırıldı ve kadın, erkek, çocuk, 
yaşlı demeden binlercesi şehit edildi. Ülke çapında operasyonlar başlatıldı ve 
binlerce insan yakalanarak cezaevlerine dolduruldu. İhvan–ı Müslimin Teşkilatı 
terörist ilan edildi, mal varlığına el konuldu, tüm büroları kapatıldı. 
 
Bu kadar açık zulmü, vahşeti ve akıl almaz barbarlığı dünyanın gözleri önünde 
yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Tüm bunları demokrasi adına ve demokrasiyi 
putlaştıran ABD ve Avrupa desteğiyle, ümmetin bağrında bir kanser tümörü gibi 
duran Siyonist İsrail ile işbirliği içinde yaptılar. İşin acı tarafı, bazı İslam 
ülkeleri de bu şer ittifakı içinde yer aldı. 
 
Bunlar yetmiyormuş gibi Mısır’daki gözü dönmüş zalim darbeciler, şimdi de 529 
Müslümana idam kararı çıkardılar. Bir yıldır meydanlarda, cadde ve sokaklarda 
kadın, erkek, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan Müslüman halk üzerine kurşun yağdırıp 
öldürenler bu zulümlerin failleri kendileri değilmiş gibi bugün hukuktan, 
demokrasiden ve kanunlardan bahsederek sözde mahkeme yoluyla idam cezası 
veriyorlar. Üstelik yaptıkları bunca zulmü sanki onlar değil de idama mahkûm 
ettikleri 529 insan yapmış gibi akıl almaz bir şekilde suçlayarak bu kararı 
alıyorlar. 
 
Bütün bunlar gösteriyor ki; ABD ve Avrupa’nın dünyaya pompaladığı demokrasi, 
kendi egemenliklerini esas alan bir sömürü aracıdır ve bu demokraside uygulanan 
hukuk da egemenlerin hukukudur. Burada hak, adalet ve ahlaktan bahsedilemez. 
 
Ve yine bunlar gösteriyor ki; Mazlum ve Mustazaf halkların kurtuluşu beşeri 
sistemlerde değil, ilahi vahye dayalı İslami yönetimdedir. Bunu gerçekleştirmek 
için Müslümanlar birlik içinde olmalı, güçlerini birleştirmeli, zalim ve 
müstekbirlere karşı durmalıdırlar. Aksi takdirde Mısır ve İslam coğrafyasında 
yaşanan bu acı tablolar yıllarca devam edebilir ve birçok yerde yaşanabilir. 
 
Mısır’da yaşanan tüm zulüm, vahşet ve barbarlıkları, son olarak da Müslüman 
tutuklular için alınan idam kararını tel’in ediyoruz. Memleketimiz genelinde 
buna karşı gösterilen duyarlılığın, yapılan protesto, basın açıklaması ve diğer 
tepkilerin artarak ve yayılarak devam etmesini bekliyoruz. Müslümanlar, her 
platformda bunu dile getirmeli, bu zulme karşı sesini yükseltmeli, canlı bir 
şekilde gündemde tutmalı ve bu zulmü kabul etmeyeceklerini dünyaya 
haykırmalıdır. 
 
Davamızın sonu Allah’a hamd etmektir. 
 
HİZBULLAH BASIN BÜROSU 12.04.2014 
   |