Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Eger Allah insanlara, hayri çarçabuk istedikleri gibi serri de acele verseydi, elbette onlarin ecelleri bitirilmis olurdu. Fakat bize kavusmayi beklemeyenleri biz, azginliklari içinde bocalar bir halde (kendi baslarina) birakiriz. Yunus/11

Bir Hadis:
Allah bir kuluna hayır murâd ederse onun gönlüne zenginlik ve kalbine takvâ verir.Bir kuluna da ?e dilediği vakit fakirliği iki gözünün önüne getirir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

ŞEHİD ADİL YEŞİLBAĞDAN / FUAD YEŞİLBAĞDAN
Şehid Fuad ve şehid Hanifi’den sonra Silvan’da matem vardı. Bu iki narin bedenli Şehidin ardından, mümin kardeşlerinden kimisi gözyaşını, kimisi de gönül yaşını akıtıyordu… Ama birisi vardı ki, Şehid kardeşlerinin ardından hem gönül yaşını hem de gözyaşını akıtmaktaydı… Şehid kardeşlerinin intikamını kendisine nasip etmesi için ısrarla dua ederek Allah’tan isteyen bu gizli İslam kahramanın adı Adil Yeşilbağdan idi…

Adil Yeşilbağdan; 1972 Silvan-Sılténiyé köyü doğumluydu. Babasının en büyük çocuğu olan Adil, çocukluğunun ilk dönemini köyün zor hayat şartları altında geçirdi… Adil, babası tarafından Silvan yatılı bölge ilköğretim okuluna kaydedildi. Akranlarına oranla biraz geç okula başlayan Adil, o tür okullarda okuyan her öğrenci gibi artık nispeten anne ve babasından uzak bir okul ortamında yaşayacaktı. İlk dönemlerde sıkıntı ve yabancılık çeken Adil, zamanla ortama ayak uydurunca, bu durum o’nun için hayat şartlarının alışık bir vakiiyeti oldu…

Adil, Silvan yatılı ilköğretim bölge okulu (Y.i.b.o)’nun ortaokul kısmında okuduğu bir zamanda, Cemaatin tebliğ çalışmaları o’na da ulaştı. Zaten dindar bir aileden gelen ve bir kısım İslami terbiyesini ailesinden alan Adil, kendisine tebliğ ulaşınca bunu büyük bir memnuniyetle karşıladı. Kısa sürede cemaatsel çalışmanın içerisine girip, tebliğ çalışmaları için elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Aynı zamanda kitap okuyarak kendini İslami yönden geliştirmek için de büyük bir gayret içerisine girmişti…

1990-91 öğretim yılında Silvan lisesine kayıt oldu. Bu öğretim yılında şehid Fuad Yaşasın ile tanıştı ve beraber cemaatsel çalışmalarda bulundular. Kendisinden küçük olan Fuad’ı çok sever, adeta küçük kardeşi gibi ilgi ve alaka gösterirdi. Fuad da, onu sevip sayar ve saygısında kusur etmezdi… Bu dönemde okulda gelişen siyasi gelişme ve gerginliklerde Adil, kendisine düşeni hakkıyla yerine getirerek, mümin kardeşlerinin yanında ve en ön saflarda yerini aldı…

1991-92 öğretim yılı başladıktan kısa bir müddet sonra Adil, iki acı olayı kısa aralıklarla yaşadı. Babası ve dedesi çok kısa bir zaman farkıyla vefat ettiler. Şüphesiz bu iki vefatın Adil üzerinde çok büyük bir etkisi oldu. Evin büyük çocuğu olduğundan bir anda tüm sorumluluklar üzerine düşmüştü. Amcaları ona yardımcı oldukları için okuluna devam edebildi… Bu dönemde eskiden tek başına kaldığı öğrenci evini terk ederek Susa’lı Meki Fidancı, Zeki Fidancı ve Adnan Kantar’ın da içinde bulunduğu birkaç dava ve okul arkadaşıyla beraber yeni bir öğrenci evine taşındı. Bu öğrenci evinde sorumluluğu üstlenen Adil, arkadaşlarının madden ve manen rahatlıkları için elinden gelen her türlü fedakârlığı yapmaktan geri durmuyordu…

Bu öğretim yılında Mülhid örgütün başlattığı ve tüm bölgeye yaydığı gerginlik Silvan lisesine de taşınmıştı. Hizbullahi öğrenciler ile Mülhid örgüt taraftarı öğrenciler arasında sık sık gerginlikler yaşanır ve zaman zaman da bu gerginlikler, sopalı-yumruklu kavgalarla sonuçlanırdı. Adil Yeşilbağdan, bu dönemde çıkan siyasi kavgalarda adeta mümin öğrencilerin, Mülhid örgüt öğrencilerinin yüzüne inen demir yumruğu gibiydi. Bazen tek bir yumruk darbesiyle, hasmını yere sererdi…

Haci Biçer’in şehadetiyle beraber Mülhid örgütle yaşanan silahlı çatışma Silvan’a taşınınca, Adil, cemaatin tavsiyesiyle bir yandan okuluna devam etti, bir yandan da Müslüman kardeşlerinin yanlarından ayrılmayarak onlara destek olmaya çalıştı. Yaz tatili başladığında da Adil, Silvan’da Müslüman kardeşlerinin yanında kalmayı tercih etti. Annesi ve kardeşleri köyde kalmaya devam ediyorlardı. Annesi ve yakın akrabaları onu tehlikeli bölge olan Silvan’dan uzaklaştırıp köye götürmek için ısrar ediyorlardı. Adil ise, annesini ve kardeşlerini Silvan’a yanına getirip orada onlara sahip çıkmak istiyordu. Neticede annesi bu teklife sıcak bakmayınca, onlar köyde, Adil ise Silvan’da mümin kardeşlerinin yanında kaldı…

Okul ve öğrenci evi arkadaşlarından Meki Fidancı, Zeki Fidancı ve Adnan Kantar’ın Susa’da cami avlusunda Mülhid örgüt tarafından şehid edilen on mümin’in arasında olması, şüphesiz Adil’i bir hayli üzmüştü. Zira bu üç dava arkadaşıyla yaklaşık bir yıl boyunca aynı öğrenci evinde kalarak acı-tatlı anıları olmuştu…

Mücadele ortamında kısa süren yaz tatilinin ardından Adil, 1992-93 öğretim yılı başlarken yeni bir heyecanla okula başlamıştı. Bu yıl lise 3. sınıfını bitirecekti… Ancak eli kanlı caniler buna fırsat vermediler. Zira henüz okulun ilk hafta sonunda Adil’in çok sevdiği iki arkadaşı Hanifi Poyraz ve Fuad Yaşasın, Mülhid örgüt destekli aşiret reisi (Şéğo)’nin silahlı adamları tarafından şehid edildiler…

Adil, Hanifi ve Fuad’ın şehadetinden hemen sonra okulu terk etti. Arkadaşlarının, hele de küçük Fuad’ın şehadetine çok üzülmüştü. Bir türlü onları unutamıyordu. Onları hatırladıkça duygularına hakim olamıyordu. Çok sevdiği kardeşlerinin şehadetinden sonra Adil, sürekli düşünüyor, Şehid kardeşlerinin kanlarının yerde kalmaması gerektiğine inanıyordu… Bunun için sık sık Allah’a dua eder, kendisine bunu nasip etmesi için adeta yalvarıyordu. O, birçok şehidin kanına giren ve adeta firavunlaşan bu aşiret reisinin, artık durdurulması gerektiğine inanmıştı ve bunun kendi elleriyle olmasını istiyordu… Adil, bu duygularını; şehadetinden iki gün önce, şehid Fuad ile çalışmış bir dava kardeşini görünce, omzuna asılıp “Biz Fuad’ı nasıl unutacağız, o’nun kanına girenlere bu yaptıkları kalmalı mıdır?!..” diyerek duygularını dile getirmişti…

Şehid Hanifi ve Fuad’ın şehadetinden yaklaşık bir ay kadar sonraydı. Şehid Fuad ve birçok Müslüman’ın kanına giren mülhid örgüt yandaşı aşiret reisinin dışarı çıktığı bilgisi Adil’e ulaşmıştı. Sıkı güvenlik tedbirlerinin alındığı, her tarafta polisin kaynadığı gerçeğinin Adil için bir önemi yoktu. Zira o, bugün şehid kardeşlerinin kanlarının ucuz olmadığı hakikatini tüm zalimlere göstermek istiyordu. Haftalarca bu anı beklemişti…

Nihayet birçok Müslüman’ın katledilmesinde parmağı bulunan bu zalime gereken ceza verilmişti. Şimdi Adil, gönül rahatlığıyla olay yerini terk edebilirdi… Ancak bu arada silah seslerinin geldiği noktaya akın eden polis ve özel harekat timleri de olay mahalline yaklaşmışlardı. Adil’in kaçtığını gördüklerinde dört bir yandan onun üzerine ateş ettiler… ve çok geçmeden Adil başından isabet aldı. Adil, şehid kardeşlerine karşı olan görevini yerine getirmenin sevinciyle, yere yığılmıştı…

Şehid Adil’in naşı, geride kalan dava kardeşlerinin katılımıyla Susa’da defnedildi. Böylece dört ay kadar uzak kaldığı dava ve okul arkadaşları şehid Meki Fidancı, Zeki Fidancı ve Adnan Kantar’a kavuşmuş oldu…

Şüphesiz Adil Yeşilbağdan; kendini davasına feda eden, şehid kardeşlerinin kanına sahip çıkan ve dünyevi hiçbir endişe duymadan Allah için ölüme koşan bir kahramandı. O’nun gösterdiği fedakarlığın bereketiyle, Silvan’ın göğünü kaplayan kara bulutlar dağılıverdiler. O’nun kanının bereketiyle, umutlar filizlendi, tomurcuklar çiçek açtı ve bir memleketin tarihi kaderi değişti…

Şüphesiz ki Şehadet, bir mümin için kayıp değil, bir kazanımdır.

Ölüm değil, saadet dolu ebedi bir hayattır.

Teslim oluş ve çaresizlik değil, küfrün temellerini sarsan izzetli bir haykırıştır.

Ümmetin izzet sembolü olan tüm Şehidlerin ruhuna el-fatiha….

FUAD YEŞİLBAĞDAN.

Diger Basliklar
   Hizbullah Cemaati Rehberi Muhterem Edip Gümüş’ün, Ramazan Bayramı Münasebetiyle Yayınladığı Mesaj:
   Hizbullah Cemaati Rehberi Muhterem Edip Gümüş’ün; Şehid Rehber Hüseyin Velioğlu’nun 24. Şehadet Yıldönümü Münasebetiyle Yayınladığı Mesaj:
   Cemaati Rehberi Muhterem Edip Gümüş’ün; Siyonistlerin saldırısı sonucu şehid olan Salih El Aruri’nin şehadeti münasebetiyle yayınladığı taziye mesajı:
   Hizbullah Cemaati Basın Bürosundan 'AKSA TUFANI' Bildirisi
   Hizbullah Cemaati Rehberi Muhterem Edip Gümüş’ün, Seyda Molla Mustafa Durgun’un vefatı münasebetiyle yayınladığı taziye mesajı:
   HİZBULLAH REHBERİNİN 2023 KURBAN BAYRAMI MESAJI
   Hizbullah Rehberi Muterem Edip Gümüş’ün 2023 Ramazan Bayramı vesilesiyle yayınladığı mesaj
   Hizbullah Cemaati Basın Bürosundan Deprem Bildirisi
   Hizbullah Cemaati Lideri Muhterem Edip Gümüş’ün Deprem Mesajı
   ŞEHADETİNİN 23. YILINDA ŞEHİD REHBER'İ RAHMET VE MİNNETLE YÂD EDİYORUZ
   HİZBULLAH CEMAATİ'NİN MANİFESTOSU ŞERHİ 3
   HİZBULLAH CEMAATİ'NİN MANİFESTOSU ŞERHİ 2
   HİZBULLAH CEMAATİ'NİN MANİFESTOSU ŞERHİ 1
   MUHTEREM EDİP GÜMÜŞ'TEN 2022 RAMAZAN BAYRAMI MESAJI
   ŞEHADETİNİN 22. YILINDA ŞEHİD REHBER'İ RAHMET VE MİNNETLE YÂD EDİYORUZ
   Hizbullah Cemaati Basın Bürosu Afganistan Açıklaması
   HİZBULLAH REHBERİ EDİP GÜMÜŞ'TEN FESIH GÜLER HOCA İÇİN TAZİYE MESAJI
   HİZBULLAH REHBERİNİN 2020 KURBAN BAYRAMI MESAJI
   HİZBULLAH REHBERİ MUHTEREM EDİP GÜMÜŞ'ÜN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI
   İHVAN-I MÜSLİMİN'İN ZAFERİ GÖNÜLLERİMİZİ FERAHLATTI
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git