SAYIN BAGAS, SON GELMELER DEERLENDRD

Allah’n adyla;

HDP/PKK’nin çars üzerine sokaklara çklan ve 6–7 Ekim tarihlerinde yaanan olaylar deerlendirir misiniz?

Allah (cc)’a hamd, Resulullah’a, aline ve eshabna selat ve selam olsun. Öncelikle menfur saldrlarda ehid olan kardelerimizin ehadetini tebrik eder, ailelerine ve dava arkadalarna taziyelerimi iletirim.

6–7 Ekim olaylar çok önceden hazrlklar yaplarak, alt yaps oluturularak ve hedefler belirlenerek planlanm ve organize edilmi saldrlardr. Hüda Par ile slami STK’lar bilinçli olarak hedef seçilmitir. Krsaldan, Kobani ve engal’den getirilen unsurlarn ehirlere yerletirildii, silahlandrld ve olaylarda etkin rol aldklar bilinen bir gerçektir.

Bu eylemlerle pratikte ulamak istedikleri hedeflerine ulaamadklar gibi Türkiye ve Kürdistan kamuoyunda hiç öngörmedikleri ve hesaplayamadklar bir tepkiyle karlatlar. Özellikle tek amaçlar slam’a ve mazlum halkna hizmet olan Müslüman gençlere yönelik sergiledikleri insanlk d muamele ve vahet görüntüleri neticesinde belki de bugüne dek hiç olmad kadar gerçek yüzleri ortaya çkt ve halk arasnda aleyhlerine bir nefret olutu.

Söylendii gibi olaylar esnasnda kontrol d hareket eden gruplarn kendi bana yaptklar gibi bir durum söz konusu deildir. Zerre kadar halknn özgürlüü ve refahn düünen bir hareketin yapamayaca ve bavurmayaca yol ve yöntemlerdir. Eer güç ve imkânlar olursa slami kesimler bata olmak üzere herkese kar PKK’nin tavrnn ve tutumunun bu olaca gerçei bir kez daha gözler önüne serilmitir. Sonradan dillendirdikleri sözler bu olaylardaki baarszlklarn örtbas etmek ve aleyhlerine oluan havay etkisiz klmak amacyla söylenen sözlerdir. Umarm yaanan olaylardan ders alm ve bu tecrübe sayesinde bir daha böylesi yanl hesaplar içine girmezler.

–Kobani’de yaanan çatmalar, baz slami çevreler tarafndan PKK ve ID arasndaki alan hâkimiyeti olarak deerlendirmiti. Ancak PKK/HDP buna tepki vermi ve yanl bir deerlendirme olduunu söylemiti. Sizin bu konudaki deerlendirmeniz nedir?

PKK; “Kobane’de PYD ile ID’in alan hâkimiyeti mücadelesi var” eklindeki tespite çok içerlemi görünmektedir. Bu durum tespiti kendi tezleri ve söylemlerine uymad ve bugüne kadar yürüttükleri propaganda kampanyalarna ters dütüü için iddetle kar çkyorlar. Ancak bu tutumlar gerçei deitirmez.

PKK eer bu sava slam–Kürd sava olarak görüyorsa bu çok yanl ve hiçbir Müslüman tarafndan kabul edilemez bir söylem olur. Böyle bir söylemin kabul edilmesi ve tolere edilmesi mümkün deildir. Dünyada hiçbir örgüt veya ideoloji mensubu taktik gerei veya politik çkarlar için bile olsa iddia edildii ekilde bir kavmin tümünü karsna almaz ve ona sava ilan ettii eklinde bir delilii yapmaz. Eer bunu doru kabul edersek, bu durumda PKK’yi Kürd halknn temsilcisi ve ID’ da slam’n temsilcisi olarak kabul etme gibi bir sonuca varmamz gerekecek. Oysaki biz PKK’yi Kürd halknn temsilcisi ve ID’i slam’n temsilcisi olarak kabul etmiyoruz.

Savaan kesimler açsndan meseleye bakacak olursak, PKK ve PYD kendi dnda o alanda baka Kürd örgütlerinin deil savamalar varlk göstermelerine bile tahammül etmemi ve bunlarn çounu etkisiz hale getirmi bulunmaktadr. Rojava’da kantonlar oluturulurken PYD’nin basks neticesinde çok sayda Kürd’ün öldürüldüü ve pek çounun da vatann terk etmek zorunda brakld herkesin malumudur. Bu durum alan hâkimiyeti dnda baka bir eyle ifade edilemez.

Yok eer PKK bu sava Arap–Kürt sava olarak görüyorsa bu durumda ID saflarnda savaan çok sayda Kürd olduu ve komutan düzeyinde bir çok Kürdün bulunduu gerçeini nereye koyacaz? Bu durum bize farkl inanç ve ideolojiye sahip iki örgütün alan hâkimiyeti için savatn göstermektedir. Böylesine bir gerçek ortadayken PKK’nin bunu gizleyerek veya görmezden gelerek ve bilinçli bir çarptmayla bu savan alan hâkimiyeti sava olmadn lanse etmeye çalmas örneklerde görüldüü gibi hakikatle uyumamaktadr.

Bu savan, farkl iki gücün alan kapma sava olduunun bir baka somut örnei her iki taraf içinde farkl kavimlerden birçok savaçnn bulunmasdr. ID’in içinde yabanc savaç olduu gerçei yannda PYD–PKK cephesinde de ayn ekilde farkl etnik kökenden sol, sosyalist, Marksist ve seküler çok sayda savaçnn olduu bir gerçektir. Kobani’de savaan Burkan Frat grubunun bileenlerine, Türkiye’den gidip savaan Marksist ahs ve örgüt mensuplarna baknca bu gerçek çok açk bir ekilde görülmektedir.

–HDP/PKK; “Hüda Par’a kar bir saldrmz yok, bölgede ID elemanlar var, bizim hedefimiz onlardr” eklinde beyanlarda bulundular. Hatta bir ara Diyarbakr’da ID’in 400 tane derneklerinin bulunduunu söylediler. Gerçekten Diyarbakr’da bu kadar dernekleri var mdr? Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

HDP/PKK cenah Diyarbakr’da ID’e bal 400 STK’nin bulunduunu söyleyerek bilinçli bir dezenformasyonla ildeki tüm slami STK’lar hedef olarak göstermektedir. Ayn ekilde PKK–HDP yetkilileri sürekli olarak ID söylemini gündemde tutarak bölgede sanki böyle bir tehlike söz konusuymu gibi bir kampanya yürütmektedirler. Oysaki bu doru bir söylem deildir ve bölge gerçekleriyle uyumamaktadr. Birey düzeyinde her yerde her örgütün eleman, taraftar veya sempatizanlar olabilir. Ancak örgütlü ve etkin bir güç olarak Kuzey Kürdistan’da böyle bir ID varl söz konusu deildir.

PKK böyle bir propaganda yürüterek genel anlamda halk slam’dan uzaklatrmay hedeflemekle beraber özelde ise bata Hizbullahi Müslümanlar olmak üzere bölgedeki tüm slami faaliyetlerin önünü almak ve çalmalarn sekteye uratmay amaçlamaktadr. Böylece halk slam’dan ve slami faaliyetlerden korkutarak kendi etrafnda toplanmasn ve kendisinin alternatifsiz olduu görünümünü vermek istemektedir.

–6–7 Ekim olaylarnn hemen ardndan ABD’nin Adana konsolosu bölgeyi gezdi ve HDPli baz belediyelerle bir araya geldi. Onun bu tavr; “Acaba bu olaylarn arkasnda ABD mi var?” sorularn gündeme getirdi. Bunu siz nasl yorumluyorsunuz?

Asl sorgulanmas lazm gelen durum son zamanlarda PKK’nin gizleme ihtiyac duymadan Amerika ve srail sempatisini izhar etmesi ve onlara irin görünme çabas içine girmesidir. Pratie yansyan kadaryla iin sempati boyutunu da aarak bu güçlerin adeta bölgedeki siyasi amaçlarna ve çkarlarna hizmet eden bir taeronluk pozisyonu içine girdii gerçeidir. TC ile yürütülen görümede ABD’nin üçüncü taraf olarak yer almas talebi bu durumun açk bir örneidir.

Olaylar tüm halkn gözü önünde gelimekte ve herkes gerçekleri çplak bir ekilde görebilmektedir. Gerek slam ve gerekse Kürdlerin dümanlaryla yürüttükleri ortak faaliyetler ve içine girdikleri ibirlikleri ortadayken kalkp Hizbullahi Müslümanlar ve slami kesimleri suçlamalar ve onlar Kürd halknn düman olarak lanse etmeleri slam’a ve Müslüman Kürdlere dümanlktan ve ikbal korkusundan baka bir ey deildir. Bu kin ve nefret onlar halka ihanet ve slam dümanlaryla ibirliine sürükleyebilecek kadar ileri derecededir.

Kürdistan ve Ortadou üzerinde Siyonist rejim ile ABD’nin uzun vadeli planlar ve hesaplar olduunu biliyoruz. Bu planlarn bazlar göz önünde hayata geçirilmekte ve gelimeler basiret sahibi herkesin görebilecei kadar açktr. Bazlar ise kamuoyu tarafndan bilinmemekte ve görülmemektedir.

u anda ABD ve Siyonistlerin oluturduu artlar neticesinde slam dünyasnn ve Kürdistan’n farkl parçalarnda meydana gelen olaylar onlarn bu emperyalist emellerine ulamalar için iyi frsatlar sunmaktadr. Bu çkarlarn elde etmek ve hedeflerine ulamak için hiçbir imkân ve frsat deerlendirmekten geri kalmazlar. Tüm Müslümanlar emperyalist Siyonistlerin Kürdistan üzerindeki bu operasyonlarna ve oynanmak istenen oyunlara kar çok uyank olmal ve dikkatli davranmaldr.

–Son saldrlarla birlikte yeniden bir PKK–Hizbullah çatmas korkusu yaand. Baz STK’lar, Hüda Par ile HDP arasnda arabuluculuk yaptklarn ifade ettiler. PKK ile Hizbullah’n çatmamas için çaba gösterdiklerini söylediler. Ancak Hizbullah ile PKK arasnda bir görümenin olduunu duymadk. Böyle bir görüme veya en azndan bu yönde bir giriim var mdr?

PKK ile irtibat kanallarmz mevcuttur. Ancak PKK tarafnda yap üzerinde tam bir kontrolün olmamas veya yanl bilgilendirilmeler gibi olumsuzluklar nedeniyle ve hepsinden önemlisi geçmiten süregelen ve halen netletirilmeyen ve çözüme kavuturulmayan sorunlarn ortada duruyor olmas gibi çok farkl nedenlerle bugüne kadar arzulanan bir neticeye ulalmamtr.

PKK, Hizbullah’ bertaraf etmek istedii bir düman olarak görme yerine Kürdistan’n bir gücü olarak kabul etmedikçe sorunlarn köklü ve kalc bir ekilde halledilmesi mümkün görünmemektedir.

–Hükümet, çözüm sürecinde hemen her kesimden destek ald. Ancak sürece ramen olaylar yaand. HDP/PKK yaanan bu olaylarn asl sebebinin, Hükümetin tavr olduunu söyleyip çözüm sürecinin tkatldn ifade etti. Hükümet taraf ise her eye ramen çözüm sürecinin devam edeceini söylüyor. Bunlar hakknda neler söyleyeceksiniz, çözüm sürecinde gelinen nokta nedir, bundan sonra neler bekliyorsunuz ve sizce nasl olmas gerekir?

Bütün bu yaanan olaylarn asl sebebi uygulanan yanl politika ve takip edilen yol ve yöntemlerdir. Bugüne kadar Kürd ve Kürdistan meselesinin halli dorultusunda doyurucu bir gelime görülmemitir. Çözüm süreci ad altnda iki taraf rant devirme yarna girmi ve olan bölgenin Müslüman ve mustazaf halkna olmutur.

Süreç boyunca devletin Kürdistan’ nasl PKK’ye braktn, PKK’nin hiçbir dönemde elde etmedii ve kavuamad kazanmlar elde ettiini, bölgede kendi güç ve imkânlaryla salayamad etkinliini kendisine verilen bu imtiyazlar sayesinde elde ettiini, bu dankl dövü sayesinde bölge halkna bask uygulama, haraca balama, yarglama ve vahice cezalandrmalarn nasl gerçekletirildiini halkn tümü bilmekte ve ahit olmaktadr.

Çözüm süreci olarak isimlendirilen bir muamma ve belirsizlik söz konusudur. Somut verilere dayanan, çerçevesi ve mahiyeti bilinen, açk, anlalr ve halka arz edilen bir ey söz konusu deildir. Körün fili tarifi misali herkesin kendisine göre bir çözüm süreci tarifi veya olmasn istedii ve arzulad bir çözüm hayali vardr ve bunlar üzerinden bir tartma yürütülmektedir.

Kürd halknn slami ve insani haklarn elde etme ile neticelenmeyecek bir çözüm sürecini kabul etmemiz mümkün deildir. Müslüman halkmzn aleyhine olacak ekilde la nihaye bu yanllklara seyirci kalmamz ve bu hakszlk ve zülüm uygulamalarnn devam etmesine göz yummamz kimse bizden beklemesin.

Kürdistan’daki Hizbullah gerçeini, güç ve etkinliini ilgili tüm kesimler çok iyi bilmekle beraber hesaplarna gelmedii için görmezden gelme taktii uygulamaya çalyorlar. Hizbullah ise bugüne kadar; “Yeter ki halkmzn çkarna olacak olumlu gelimeler olsun, kim ve kimlerle bu olumlu gelimeler salansa bizim için fark etmez” deyip bilinçli bir sessizlik politikas güttü.

–Son olarak mesajnz nedir, neler söyleyeceksiniz?

Bu vesileyle herkesin u gerçei çok iyi görmesi ve bilmesini isteriz ki Hizbullah’n temsil ettii Müslüman halkn misyonu görmezden gelinerek Hizbullah’a ramen Kürdistan’da hiç kimsenin, hiçbir plan, proje ve sürecin baar ve hayat bulma ans yoktur. Hizbullah, Müslüman halkmzn çkarna aykr veya slam ve Müslümanlarn aleyhine olacak tüm planlar, eytani hile ve tuzaklar bozacak, etkisiz hale getirecek güç ve imkâna sahiptir.

Bunu birilerini tehdit etmek amacyla söylemiyoruz. Sadece bir gerçei tespit ve herkesin bu gerçei görmesini salamak amacyla söylüyoruz. Ayn ekilde birileri bu sözlerimizden süreci baltalama gibi bir niyetimizin olduu eklinde yanl bir yargya kaplmasn. Süreçte yaplan tüm hatalara ve bize olumsuz olarak yansyan taraflarna ramen bugüne kadar süreçle ilgili iyimser tavrmz ve olumlu yaklammz herkes tarafndan bilinmektedir.

Hizbullah Cemaati olarak bugüne kadar olduu gibi bundan sonra da sürekli olarak Müslüman halkmzn ve kardelerimizin din ve dünyalarnn selameti, güvenlik ve huzuru için tüm imkânlarmz seferber ederek elimizden gelen her çabay göstereceiz. Bunun için hiçbir fedakârlktan kaçnmayacamz ve ann gereklerini yerine getireceimizi herkesin bilmesini isteriz. Tüm kardelerimiz bu konuda müsterih olsunlar.


GERİ  
      Masast Grnm